Yönetici, lider olmak zorunda mı?
Yönetim sürecinin temel öğelerinden biriside liderlik kavramıdır. Bir iş planlama aşamasından çıkıp uygulama aşamasına girdiğinde liderlikte hayati bir önem kazanır.
Önceleri liderlik kişisel özelliklere bağlanmış ve dinamik, zeki, hayal gücü olan, uygun bir fizik yapıya sahip herkesin lider olabileceği varsayılmıştır yada liderlik bu kişisel özelliklerin doğal bir sonucu olarak kabul edilmiştir. Ancak zamanla bu özelliklerden bazılarını taşımayan pek çok kişinin de iyi bir lider olabildiği gözlenmiştir.
Daha sonra gözler liderin kendisine değil de yönettiği gruba yönelmiştir. Son zamanlarda liderliğin bir süreç olduğu ve lider kavramı yerine liderlik kavramı üzerinde düşünmenin daha doğru olacağı düşünülmektedir. İşletme içinde birde çalışanların sevgi, saygı ve güvenini kazanmış, onların sorunlarını dinleyen, akıl danışılan, düşüncelerine değer verilen doğal liderler bulunur.
Atanmış liderlerin yönetimindeki en iyi gruplarda bile doğal liderlerin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Böyle durumlarda rahatsızlık duyan atanmış bir lider, çalışma arkadaşlarını bir tür tekel altında tutma eğiliminde olan kişidir ki, sadece bu davranışı bile onu gerçek liderlikten uzaklaştıran önemli bir etken sayılmalıdır.
(Bu yazı, ‘Mühendislikten Yöneticiliğe’ adlı kitabımdan alınmıştır).
TİMUÇİN ÖZSÖYLEV
Mob : 0532-416 1387
Mail : ozsoylev@mail.com