READYMIX CONCRETE SAFELY WORKING

In ready-mixed concrete, safety comes first then work!

This study consists of a series of images that draw attention of mixer truck drivers to the main accident areas experienced in ready mixed concrete plants and on the roads. The visuals are designed in a simple way to enable those working in the industry to understand safety related issues more easily.

The images are comprised of bug-seeking visuals, each addressing a different number of problem situations. Each image is also supported by information with which relevant errors are resolved.

The images are supported by information that explains the erroneous or missing situations in more detail or gives additional information. This informations also includes relevant laws, standards and guidelines where critical situations must be classified as unacceptable or at least dangerous.

The fact that all white and blue-collar personnel working in ready mixed concrete facilities analyze these images independently and try to detect errors will increase the awareness of safety in the company. After that, they are also expected to report the situation to the company’s job safety officer when they feel a safety-related weakness.

At the end of the study, some laws, standards and directives related to the subject are given. In this sense, it is an exceptional reference source for occupational safety personnel who have just started the sector.

www.ozsoylev.com

CONCRETE PUMP SAFETY QUESTIONS

This E-Book is consisting of following topics; safety issues, machine safety, safety at the plant, safety on the road, safety survey at site, safety on the site, safety at setup, safety at pumping, safety at cleaning and safety at  maintenance. This study covers the precautions to be taken and the points to be considered for the safe operation of concrete pumps in the ready mixed concrete sector and all on construction sites. In addition, many topics related to safety as well as safety culture are also covered in the book.

While concrete pumps provide great advantages in construction projects, they can also create great dangers. If they are not used properly and safely give harm to lives, property and money. Therefore nowadays, the most important issue with concrete pumps is to increase the safety.

The most common concrete pump accidents; traffic accidents on the road, overturning at the construction site, hitting power lines electrocution, breaking the boom, bending the feet, burning the pump, getting the operator’s hand off at cleaning, hitting the worker by hose, etc.

Thousands of concrete pumps are currently operating all over the world. Some of them are not in good condition, some pumps are not suitable for the project, some works have time limits, some pour sites are not suitable for mobile pump installation. Operators are tired, most sites work in the dark at night. Some people don’t care about risks etc. Many reasons increase pumping risks. But on the other hand the most important factor for the accidents is lack of safety awareness and professional skill training of the operators.

The cheapest and fastest measure for safety is education and  training. However, this is not only learning about some set of rules. But it is clearly understanding and carefully applying them. In this book, safety related issues are detailed in a question-and-answer form so that concrete pump operators and all others involved in the concrete pumping process can understand the subject more easily.

Although it is not clear when and how the danger will arise, the main purpose of safety training is to identify the risks associated with the work and reduce them as much as possible. In this book, possible danger situations at plant, on road and at construction sites are examined and measures to be taken to reduce them are given.

Timuçin Özsöylev

www.ozsoylev.com

DEPREME DAYANIKLI BİNALAR

Depreme dayanıklı bina ne anlama geliyor.

Depreme dayanıklı binalar, deprem olunca bize kaçacak kadar zaman tanıyan mı, yoksa deprem sonrası kısmen hasarlı olarak kalabilecek yapılar mı veya hiçbir şekilde etkilenmeyecek binalar mı, hangisi? Çoğu ülkede eski binaların güçlendirilmesine ilişkin standart, bina sakinlerinin güvenli bir şekilde tahliye edebilmeleri için ayakta kalacak kadar güçlü olmalarını gerektirir, diyor.

Bir binanın deprem sarsıntısı sırasında güvenli kalması için, kirişlerden kuvvet alan kolonların kirişlerden, kirişlerden ve kolonlardan kuvvet alan temelin de, kiriş ve kolonlardan daha güçlü olması gerekir. Dahası; kirişlerin kolonlara ve kolonların temele güvenli şekilde kuvvet aktarabilmesi için aradaki bağlantıların sürekli ve yeterli dayanımda olması önemlidir. Buna mukavemet hiyerarşisi deniliyor!

Eğer kirişler büyük esnekliğe sahip olacak şekilde ve uygun detaylandırılmışsa, bina bir bütün olarak deforme olur ancak ayakta kalabilir. Eğer, kolonlar zayıf yapılmışsa, aşırı fakat local bir hasar oluşur. Üst katlardaki kolonlar neredeyse hasarsız durumda kalsa da, bu local hasar, binanın çökmesine neden olabilir.

Ahşap ve çeliğin aksine beton bükülemez ve eğilemez. Sadece basınca dayanıklı bir malzeme olan betonun çekme kuvvetlerine karşı da dayanıklı olması için demirle birlikte kullanılır. Ve bu birleşim yani betonarme, betonu en uygun ve ekonomik yapı malzemesi haline getirir. Kolon ve kirişleri daha güçlü ve daha esnek hale getirmek için inşaat demiri olarak bilinen çelik takviyeler kullanır. İnşaat demiri, betonun içinde bir kafes oluşturarak, betonun ufalanmadan çatlamasına ve bükülmesine izin verir.

Esnek olmayan beton içine yeterince demir koyulsa bile daha sonra paslanma ve yıpranma yada işçilik hataları nedeniyle beton kolonlar bükülmek yerine bir tebeşir parçası gibi kırılabilir. Buda, büyük bir deprem sırasında eski beton binaları riske sokabilir. Sonuç olarak, bina yönetmelikleri, binaların onarılabilecek orta derecede hasarla depreme dayanmasını şart koşuyor. Hastaneler ve okullar gibi bazı kamu/özel binaların depremden sonra çalışır durumda kalması için daha yüksek bir standart olması gerekmez mi?

Betonarme bina, yapının güvenli olduğu anlamına mı geliyor? Yüz yıl kadar eski olanlar da dahil olmak üzere tüm beton binalarda azda olsa bir miktar çelik donatı bulunuyor ve bu nedenle beton çelik takviyeli olarak tanımlanıyor. Ancak bazı eski binalarda, şiddetli bir depreme dayanacak kadar inşaat demiri olmayabilir. Bu, büyük bir deprem sırasında eski beton binaları riske sokar.

Güçlendirilmiş binalar yenileri kadar güvenli midir? Güçlendirilmiş binaların yenileriyle aynı standartları karşılaması tabii ki beklenemez.

Depremlerde sadece yüksek binalar mı risk altında? Çok katlı binalar en büyük tehlikeyi oluşturuyor çünkü bu binalarda pek çok insan yaşıyor yada çalışıyor. Ancak, tek katlı bir beton bina da çökebilir ve ölümlere  neden olabilir.

Oturduğumuz binanın risk altında olup olmadığını nasıl anlarız? Bu sorunun basit bir cevabı yok. Çünkü tüm yapıların bir listesi veya somut özelliklerinin bir envanteri yok. Bölgedeki münferit bina kayıtları da, diğer binalar için  tam bir resim sağlamayabilir.

Beton bir binanın risk altında olup olmadığını anlamanın tek yolunun, uzman bir mühendise kontrol ettirmek olduğu söyleniyor. Ancak buda  tekdüze bir çalışma oluyor. Çünkü bu işlem yapılırken yapı bütünlüğü ve yapının geçmişi ne kadar dikkate alınıyor!

Istanbul’ da, önceki depremlerde kullandığımız alanların neredeyse hepsinin yapılaştırıldığını görüyoruz. Bunun için özellikle her semtte bir şekilde bulunan tüm okulların (bina ve boş alanları) hızlı şekilde kontrol edilmesi ve ivedi olarak yeterince sağlamlaştırılması çok önemli.  Çünkü, Istanbul’ da mezarlıkların kenarları hariç, gidilebilecek başka boş bir alan kalmadı!

 

Timuçin Özsöylev

 

 

 

 

 

DEPREM – ARTIK KONUŞMA ZAMANI MI?

Acaba her şey konuşuluyor yada konuşulabiliyor mu?

Artık her şeyi konuşma zamanı diyorlar da, acaba her şey konuşuluyor yada konuşulabiliyor mu? Asrın depremi oldu, binlerce insan öldü yine bir tane bile suçlu bulamadık. Bulunamaz tabii. Çünkü zamanında tepki vermediğimiz için hepimiz suçluyuz!

Belediyelerin seçim dönemindeki; bir ay inşaata uğramayız dedikleri ve çalışan (yada aracıların) aldıkları paralar konuşuluyor mu? Bu bir ayda inşaatta ne olduğu konuşuluyor mu? Kalıp parası yüksek olduğundan zamanı gelmeden kalıbı çıkarıp bir üst kata geçildiği konuşuluyor mu? İki kat çıkıp bir sonraki seçimi (4-5 yıl) bekleyen binalar konuşuluyor mu?

Hep beton beton deniliyor, demir bağlantıları ve demir işçiliği konuşuluyor mu? Hızla yapılan binalardaki demir işçiliği kalitesi konuşuluyor mu? Demiri ve demirciyi kontrol eden var mı?

Düzce ve Gölcük depreminde bireysel yapıların nasıl ve neden çöktüğünü hepimiz gördük! Yapılar hep bekleyip sonradan üzerine kat eklenen yerlerden çökmüş yada devrilmiş! Ve imar affı ile bu binaların çoğu normal kabul ediliyor. Hala bu durumda olan ve kat çıkmak için apartta bekleyen sıva bile yapılmamış (çünkü sıva bir kat parası demek!) ve çatısız daha kaç bina var konuşuluyor mu?

İmar affı aslında, herkesin yaşam hakkının para ile satıldığı anlamına gelmiyor mu? Affedilen o çürük, uygunsuz, kuralsız, plansız evlere, dükkanlara, mağazalara, otellere hepimiz girmiyor muyuz! Niye konuşulmuyor! Kimi kimden koruyoruz, kendi celladımızı mı!

Büfeye gidiyorum leblebi alıyorum, fişte tekel, gıda, inşaat vb. yazıyor. Kasaba gidiyorum et alıyorum, fişte hayvancılık ve inşaat vb. yazıyor. Fırına gidiyorum ekmek alıyorum, fişte un mamülleri ve inşaat vb. yazıyor. Önüne gelen inşaat işiyle uğraşıyor. Ne tatlı bir iş! Bu konuşuluyor mu?

Futbol takımlarına bakıyorum yöneticilerin çoğu inşaatçı. Milyon dolar verip sporcu alıyorlar. Nasıl ya diye, konuşuluyor mu? Sosyete dünyasına bakıyorum, altlarında acaip arabalar, mankenler peşlerinde, çoğu inşaatçı. Belediye başkanları inşaatçı, meclis üyeleri inşaatçı! Neden ya diye bunlar konuşuluyor mu?

Son olarak; Düzce depremi sonu yargı ve cezalar:
Yapım hatalarından çöken binaların müteahhitleri hakkında yaklaşık 2100 dava açıldı. Bu davalardan 1880’ ü, yasal boşluklardan dolayı cezasız sonuçlandı. Geri kalan 300 davanın 110’ unda ceza verilse de çoğu ertelendi. Bunun dışında kalan davalar ise 2007 yılında 7,5 yıllık zaman aşımı süreleri dolduğu için düştü…

Sonuç olarak bir tane bile suçlu bulunamadı ve yine bulunamayacak!

Timuçin Özsöylev

 

DEPREM BİNAYI NASIL ETKİLER

Binalarımız ne kadar güvenli!

Tarih boyunca insanlar, etkileyici yapılar ve şehirler inşa etmeye çalıştı. Ama bunları yaparken depremleri yeterince dikkate almadı! Depremler, dünyanın en yıkıcı güçlerinden biridir. Yerdeki sismik dalgalar binaları yok edebilir, can alabilir ve kayıp ve onarım için muazzam miktarda paraya mal olabilir.
Her yıl dünyada ortalama 20.000 deprem oluyor ve bunların yaklaşık 20 tanesi büyük afetler. Depremin yıkıcı etkisi sadece şiddetine bağlı olmadığı gibi, yapıların dayanıksız olması daha önemli bir faktör. Hasarın büyük bir kısmı, binaların içindeki insanlarla birlikte çökmesinden kaynaklanıyor ve bu da depreme dayanıklı binaları bir zorunluluk haline getiriyor. Can kayıpları, deprem gerçeğini kadere bağlayan ülkelerde beş haneli sayılar, bilimsel çalışma ile önlem alan ülkelerde ise iki haneli sayılarla ifade ediliyor.
Son yıllarda binaları depremlere dayanacak şekilde daha iyi donatmak için yeni tasarımlar ve yapı malzemeleri geliştiriliyor. Günümüzde depreme dayanıklı bina yapmak için bir çok farklı tasarım ve çözüm yolları var. Ancak bundan önce depremle ilgili olarak toplum bilincinin geliştirilmesi şart. Binalarda yapılan tadilatları kendimizden bağımsız olarak düşünmeyi bırakıp, herkesin güvenliği için tepki vermemiz gerekiyor.
Burada oto galerisi, düğün yada spor salonu yapmak için kolonların kesilmesinden bahsedecek halimiz yok. Bunlar tam bir cinayet. Daha masum fakat kimsenin dikkat etmediği, kendi evinin içi ne isterse yapar dediğimiz basit tadilatlardan bahsediyoruz. Hangi katta hangi tadilat yapılmış. Kim duvarları yıkarak balkonu yada küçük odayı salona katmış, yada kapının yerini değiştirmiş. Veya çatı katını kapatarak yaşam alanı haline getirmiş! Bunları sorguladığımız ve bir depremde yaşam hakkımızı tehdit edebilecek bu uygulamalara karşı çıkanımız var mı?
Taşıyıcı duvar değil diye duvara her şeyi yapabilir miyiz. Her yeni taşınan yada yeni satın alan, evin duvarlarında bir çok değişiklik yapıyor. Duvarlar balyozlarla yıkılıyor, matkaplarla deliniyor. Bunlar sadece tadilatı yapan komşuyu ilgilendiren şeyler değil! Bir deprem sırasında bizim yani binada bulunan herkesin hayatını da etkileyecek şeyler. Şöyle, önce kendi evinize bir bakın sonrada komşuların evlerini düşünün. Yapının bütünlüğünü bozan neler var!
Normalde taşıyıcı değil dediğimiz bu dolgu duvarlar, çevredeki betonarme kolon ve kirişlerle bağlantılı değildir. Kolonlar kat seviyelerinde yatay kuvvetler aldığında yatay yönde hareket etmeye çalışırlar ancak duvarlar bu harekete direnme eğilimindedir. Yüksek ağırlıkları ve kalınlıkları nedeniyle, bu duvarlar oldukça büyük yatay kuvvetleri çekerler. Duvar kırılgan bir malzeme olduğu için yatay yük taşıma kapasitesi aşıldığında üzerinde çatlaklar oluşur. Şiddetli bir sarsıntıda bu çatlaklar, duvarın kirişlerin ve kolonların yükünü paylaşmasına imkan vermez.
Dolgu duvarların deprem performansı, iyi dayanımlı harçlar, uygun duvar sıvaları ve betonarme çerçeve ile duvar dolgu duvarları arasındaki boşlukların uygun şekilde doldurulmasıyla artırılır. Bununla birlikte, bir dolgu duvar düzlem dışına düşebilir bu da bir sarsıntıda yaşamı tehdit edebilir. Ayrıca, dolguların binaya düzensiz yerleştirilmesi kısa kolon etkisi ve burulma gibi kötü etkilere de neden olabilir.
Yukarıdan yada aşağıdan sesler geliyor, yine gürültü yapıyorlar tadilat var dediğimizde, birazda yapının bütünlüğüne verilebilecek zararları düşünerek konuyu yönetimle birlikte değerlendirmemiz gerekir. Komşuya gelen ve hiçbir sorumluluğu olmayan usta çok vuracak, çabuk vuracak ve parasını alıp gidecek.
Binalarda daha büyük tadilatları yapanlar, ben belediyeye parasını ödedim de diyebilir. Bitmiş bir binaya yapılacak değişikliklerde artık belediyenin bir inisiyatifi olamaz. sadece engelleme yetkisi olabilir. Belediyelerin üstlendiği sorumluluğu son depremde gördük.
Bina bütünlüğünü korumak için elimizden geleni yapalım, kendi canımız ve malımız için karşı koyalım. Deprem konusunda toplum bilincine sahip olamazsak, arsız ve bilinçsiz insanların zarar verdiği binalarda enkaz altında kalan yine tepki vermeyen insanlar olacak.
Son söz, sadece kendi evinizin durumunu düşünmeyin, yarın biz size misafir olarak gelebiliriz, sizde bize gelebilirsiniz. Depremde kimin nerede olacağı hiç belli değil!
Timuçin Özsöylev

 

Scroll to top
Call Now Buttonhemen ara