Binalarımız ne kadar güvenli!
Tarih boyunca insanlar, etkileyici yapılar ve şehirler inşa etmeye çalıştı. Ama bunları yaparken depremleri yeterince dikkate almadı! Depremler, dünyanın en yıkıcı güçlerinden biridir. Yerdeki sismik dalgalar binaları yok edebilir, can alabilir ve kayıp ve onarım için muazzam miktarda paraya mal olabilir.
Her yıl dünyada ortalama 20.000 deprem oluyor ve bunların yaklaşık 20 tanesi büyük afetler. Depremin yıkıcı etkisi sadece şiddetine bağlı olmadığı gibi, yapıların dayanıksız olması daha önemli bir faktör. Hasarın büyük bir kısmı, binaların içindeki insanlarla birlikte çökmesinden kaynaklanıyor ve bu da depreme dayanıklı binaları bir zorunluluk haline getiriyor. Can kayıpları, deprem gerçeğini kadere bağlayan ülkelerde beş haneli sayılar, bilimsel çalışma ile önlem alan ülkelerde ise iki haneli sayılarla ifade ediliyor.
Son yıllarda binaları depremlere dayanacak şekilde daha iyi donatmak için yeni tasarımlar ve yapı malzemeleri geliştiriliyor. Günümüzde depreme dayanıklı bina yapmak için bir çok farklı tasarım ve çözüm yolları var. Ancak bundan önce depremle ilgili olarak toplum bilincinin geliştirilmesi şart. Binalarda yapılan tadilatları kendimizden bağımsız olarak düşünmeyi bırakıp, herkesin güvenliği için tepki vermemiz gerekiyor.
Burada oto galerisi, düğün yada spor salonu yapmak için kolonların kesilmesinden bahsedecek halimiz yok. Bunlar tam bir cinayet. Daha masum fakat kimsenin dikkat etmediği, kendi evinin içi ne isterse yapar dediğimiz basit tadilatlardan bahsediyoruz. Hangi katta hangi tadilat yapılmış. Kim duvarları yıkarak balkonu yada küçük odayı salona katmış, yada kapının yerini değiştirmiş. Veya çatı katını kapatarak yaşam alanı haline getirmiş! Bunları sorguladığımız ve bir depremde yaşam hakkımızı tehdit edebilecek bu uygulamalara karşı çıkanımız var mı?
Taşıyıcı duvar değil diye duvara her şeyi yapabilir miyiz. Her yeni taşınan yada yeni satın alan, evin duvarlarında bir çok değişiklik yapıyor. Duvarlar balyozlarla yıkılıyor, matkaplarla deliniyor. Bunlar sadece tadilatı yapan komşuyu ilgilendiren şeyler değil! Bir deprem sırasında bizim yani binada bulunan herkesin hayatını da etkileyecek şeyler. Şöyle, önce kendi evinize bir bakın sonrada komşuların evlerini düşünün. Yapının bütünlüğünü bozan neler var!
Normalde taşıyıcı değil dediğimiz bu dolgu duvarlar, çevredeki betonarme kolon ve kirişlerle bağlantılı değildir. Kolonlar kat seviyelerinde yatay kuvvetler aldığında yatay yönde hareket etmeye çalışırlar ancak duvarlar bu harekete direnme eğilimindedir. Yüksek ağırlıkları ve kalınlıkları nedeniyle, bu duvarlar oldukça büyük yatay kuvvetleri çekerler. Duvar kırılgan bir malzeme olduğu için yatay yük taşıma kapasitesi aşıldığında üzerinde çatlaklar oluşur. Şiddetli bir sarsıntıda bu çatlaklar, duvarın kirişlerin ve kolonların yükünü paylaşmasına imkan vermez.
Dolgu duvarların deprem performansı, iyi dayanımlı harçlar, uygun duvar sıvaları ve betonarme çerçeve ile duvar dolgu duvarları arasındaki boşlukların uygun şekilde doldurulmasıyla artırılır. Bununla birlikte, bir dolgu duvar düzlem dışına düşebilir bu da bir sarsıntıda yaşamı tehdit edebilir. Ayrıca, dolguların binaya düzensiz yerleştirilmesi kısa kolon etkisi ve burulma gibi kötü etkilere de neden olabilir.
Yukarıdan yada aşağıdan sesler geliyor, yine gürültü yapıyorlar tadilat var dediğimizde, birazda yapının bütünlüğüne verilebilecek zararları düşünerek konuyu yönetimle birlikte değerlendirmemiz gerekir. Komşuya gelen ve hiçbir sorumluluğu olmayan usta çok vuracak, çabuk vuracak ve parasını alıp gidecek.
Binalarda daha büyük tadilatları yapanlar, ben belediyeye parasını ödedim de diyebilir. Bitmiş bir binaya yapılacak değişikliklerde artık belediyenin bir inisiyatifi olamaz. sadece engelleme yetkisi olabilir. Belediyelerin üstlendiği sorumluluğu son depremde gördük.
Bina bütünlüğünü korumak için elimizden geleni yapalım, kendi canımız ve malımız için karşı koyalım. Deprem konusunda toplum bilincine sahip olamazsak, arsız ve bilinçsiz insanların zarar verdiği binalarda enkaz altında kalan yine tepki vermeyen insanlar olacak.
Son söz, sadece kendi evinizin durumunu düşünmeyin, yarın biz size misafir olarak gelebiliriz, sizde bize gelebilirsiniz. Depremde kimin nerede olacağı hiç belli değil!
Timuçin Özsöylev