Acaba her şey konuşuluyor yada konuşulabiliyor mu?
Artık her şeyi konuşma zamanı diyorlar da, acaba her şey konuşuluyor yada konuşulabiliyor mu? Asrın depremi oldu, binlerce insan öldü yine bir tane bile suçlu bulamadık. Bulunamaz tabii. Çünkü zamanında tepki vermediğimiz için hepimiz suçluyuz!
Belediyelerin seçim dönemindeki; bir ay inşaata uğramayız dedikleri ve çalışan (yada aracıların) aldıkları paralar konuşuluyor mu? Bu bir ayda inşaatta ne olduğu konuşuluyor mu? Kalıp parası yüksek olduğundan zamanı gelmeden kalıbı çıkarıp bir üst kata geçildiği konuşuluyor mu? İki kat çıkıp bir sonraki seçimi (4-5 yıl) bekleyen binalar konuşuluyor mu?
Hep beton beton deniliyor, demir bağlantıları ve demir işçiliği konuşuluyor mu? Hızla yapılan binalardaki demir işçiliği kalitesi konuşuluyor mu? Demiri ve demirciyi kontrol eden var mı?
Düzce ve Gölcük depreminde bireysel yapıların nasıl ve neden çöktüğünü hepimiz gördük! Yapılar hep bekleyip sonradan üzerine kat eklenen yerlerden çökmüş yada devrilmiş! Ve imar affı ile bu binaların çoğu normal kabul ediliyor. Hala bu durumda olan ve kat çıkmak için apartta bekleyen sıva bile yapılmamış (çünkü sıva bir kat parası demek!) ve çatısız daha kaç bina var konuşuluyor mu?
İmar affı aslında, herkesin yaşam hakkının para ile satıldığı anlamına gelmiyor mu? Affedilen o çürük, uygunsuz, kuralsız, plansız evlere, dükkanlara, mağazalara, otellere hepimiz girmiyor muyuz! Niye konuşulmuyor! Kimi kimden koruyoruz, kendi celladımızı mı!
Büfeye gidiyorum leblebi alıyorum, fişte tekel, gıda, inşaat vb. yazıyor. Kasaba gidiyorum et alıyorum, fişte hayvancılık ve inşaat vb. yazıyor. Fırına gidiyorum ekmek alıyorum, fişte un mamülleri ve inşaat vb. yazıyor. Önüne gelen inşaat işiyle uğraşıyor. Ne tatlı bir iş! Bu konuşuluyor mu?
Futbol takımlarına bakıyorum yöneticilerin çoğu inşaatçı. Milyon dolar verip sporcu alıyorlar. Nasıl ya diye, konuşuluyor mu? Sosyete dünyasına bakıyorum, altlarında acaip arabalar, mankenler peşlerinde, çoğu inşaatçı. Belediye başkanları inşaatçı, meclis üyeleri inşaatçı! Neden ya diye bunlar konuşuluyor mu?
Son olarak; Düzce depremi sonu yargı ve cezalar:
Yapım hatalarından çöken binaların müteahhitleri hakkında yaklaşık 2100 dava açıldı. Bu davalardan 1880’ ü, yasal boşluklardan dolayı cezasız sonuçlandı. Geri kalan 300 davanın 110’ unda ceza verilse de çoğu ertelendi. Bunun dışında kalan davalar ise 2007 yılında 7,5 yıllık zaman aşımı süreleri dolduğu için düştü…
Sonuç olarak bir tane bile suçlu bulunamadı ve yine bulunamayacak!
Timuçin Özsöylev